Beğen
top of page
Bunun nasıl çalıştığını görmek için sitenizi yayınlayın ve canlı sitenize gidin.
Forum
Hoş geldiniz! Etrafa bir göz atın ve tartışmalara katılın.
Genel Tartışmalar
Hikayeler, fikirler, fotoğraflar ve daha fazlasını paylaşın!
4ŞİİRLER
Hoş geldiniz. Birbirinden güzel şiirleri bizimle paylaşın...
7SÖZLER
Hoş geldiniz. Birbirinden güzel sözleri bizimle paylaşın...
9YAZILAR
Hoş Geldiniz! Birbirinden güzel yazıları bizimle paylaşın...
3
Yeni Mesajlar
- YAZILARJapon çocuğun tek hayali çok ünlü bir karateci olmaktı. Fakat ailesi buna izin vermezdi. Bir gün talihsiz bir kaza sonucu çocuk sol kolunu kaybetti. Ailesi çocuğun moralinin çok kötü olduğunu görünce ona bir karate hocası tuttu. Hoca ilk dersinde çocuğa karsısındakini sağ koluyla tutup üstünden savurmayı gösterdi. Hatta ikinci, üçüncü ve sonraki bütün derslerde hep aynı hareketi yapıyorlardı. Çocuk bir gün hocasına "hocam ben çok sıkıldım, artık başka hareketlere geçsek" dedi. Hoca ise bunu kabul etmeyerek dünyada bu işi en hızlı yapan kişi olmadıkça bitirmeyeceğini söyledi. Çocuk o kadar hızlanmıştı ki, hocasını bile göz açıp kapayıncaya kadar yerden yere vuruyordu. Bir gün hoca elinde bir kağıtla geldi kağıtta çocuğun gençler karate şampiyonasına katılabileceği yazıyordu. Çocuk çok şaşırdı. Ertesi gün salonda ilk rakibinin karşısına çıkacakken heyecanla hocasına sordu, "hocam bu iş nasıl olur? Ben sadece tek hareket biliyorum kesin kaybederim". Hocası ise "sen sadece hareketi yap" cevabını verdi.Çocuk ringe çıktı ve hareketiyle rakibini eledi. Hatta tek hareketle finale kadar çıktı. Finalde karşısında kendisinin iki katı birisi vardı. Önce çok korktu ama gene bildiği hareketi yaparak son rakibini de yendi ve şampiyon oldu. Sevinçle hocasının yanına koştu ve sordu "hocam nasıl olur, anlamıyorum, sadece bir hareket biliyorum, tek kolluyum ve şampiyon oldum". Hocası çocuğa baktı ve dedi ki, "senin yaptığın hareket karatedeki en zor hareketlerden biridir. .. Ve bir tek savunması vardır o da, rakibin sol kolunu tutmak".Beğen
- YAZILARHintli bir yaşlı usta, çırağının sürekli her şeyden şikayet etmesinden bıkmıştı.Bir gün çırağını tuz almaya gönderdi. Hayatındaki her şeyden mutsuz olan çırak döndüğünde, yaşlı usta ona, bir avuç tuzu, bir bardak suya atıp içmesini söyledi.Çırak, yaşlı adamın söylediğini yaptı ama içer içmez ağzındakileri tükürmeye başladı."Tadı nasıl?" diye soran yaşlı adama öfkeyle "acı" diye cevap verdi.Usta kıkırdayarak, çırağını kolundan tuttu ve dışarı çıkardı. Az ilerdeki gölün kıyısına götürdü ve çırağına bu kez de bir avuç tuzu göle atıp, gölden su içmesini söyledi.Söyleneni yapan çırak, ağzının kenarlarından akan suyu koluyla silerken aynı soruyu sordu: "Tadı nasıl?" "Ferahlatıcı" diye cevap verdi genç çırak. "Tuzun tadını aldın mı?" diye sordu yaşlı adam, "Hayır" diye cevapladı çırağı. Bunun üzerine yaşlı adam, suyun yanına diz çökmüş olan çırağının yanına oturdu ve söyle dedi: "Yaşamdaki ıstıraplar tuz gibidir, ne azdır, ne de çok. Istırabın miktarı hep aynıdır. Ancak bu ıstırabın acılığı, neyin içine konulduğuna bağlıdır. Istırabın olduğunda yapman gereken tek şey, ıstırap veren şeyle ilgili hislerini genişletmektir. Onun için sen de artık bardak olmayı bırak, göl olmaya çalış."Beğen
Bahçalarda Mor MeniMuhlis Berberoğlu
00:00 / 06:41
bottom of page